Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı - İnşaat Birim Fiyat Listesi 2016

Başlatan Medeniyet MühendisiForumun Hakediş ve Metraj

Yanıt: 2
Gösterim: 6907
Son İleti 09 Aralık 2016, 23:20:42
Gönderen: turgay10x
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI 2021 BİRİM FİYATLARI (PDF)

Başlatan aliyasarForumun Hakediş ve Metraj

Yanıt: 1
Gösterim: 2680
Son İleti 12 Şubat 2021, 17:46:54
Gönderen: silenceslmn
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI - Sözleşmeli Personel Alımı

Başlatan erhanbaytakForumun Güncel Haberler ve Tartışma Bölümü

Yanıt: 0
Gösterim: 3557
Son İleti 14 Temmuz 2014, 19:36:09
Gönderen: erhanbaytak

Çevre Mühendisliği Sözlüğü

ahmet · 18293

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ahmet

  • Yazar
  • *****
    • İleti: 365
    • +5/-0
Yanıtla #15 : 18 Ocak 2015, 00:21:04
UCS [Uncontrolled site] Denetimsiz çöp dökme sahası.
UÇUCU[Volatile]Nispeten düşük ısılarda buharlaşabilen.
UÇUCU ALERJİ YAPICILAR [Aerdallergens] Alerjik hasta­lıklara yol açan bitki tozu ve polen gibi havadan gelen alerji yapıcılar.
UÇUCU KÜL [Fly ash] Baca gazının taşıdığı düşük yoğunlukta, yanıcı olmayan parçacıklar.
UF [Uncertainty factor ]Belirsizlik faktörü.
UF ALAMA [Shredding] Katı atığın daha hızlı ayrışması için küçük parçalara bölünerek küçültülmesi.
UNEP [UNEP United Nations Environment Programme] Birleşmiş Milletler çevre Programı.
URANYUM [Uranium] Nükleer enerji üretimi için gerekli radyoaktif metalik eleman.
UYGULAMA PLANI [Implementation plan ] Belli bir sürede çevre kalite standartlarının karşılanması için yapılması gerekli işlerin anahatları.
UYUM [Adaptation] Canlı organizmaların çevre koşullarının üstesinden gelme yeteneği.
UYUMLU BAKTERILER [Facultative bacteria ] Hem aerobik hem de anaerobik koşullarda yaşayabilen mikroorganizmalar.
UZAKTAN ALGILAMA [Remote sensing] Elektromanyetik enerjinin bulunmasıyla, sözgelimi havadan fotograf çekme gibi, fiziksel özelliklerle ilgili uzak mesafelerden bilgi toplama yöntemi.
ÜÇÜNCÜL ARITMA [Tertiary treatment] İkincil işlemden sonra gelen atık suyu arıtma işlemi. Bu aşamada, belli amaçlarla kullanmaya elverişli su elde etmek üzere organik kirleticiler, çözünmüş inorganik tuzlar, fosfor ve azot giderilir.
ÜRETİCİLER [Producers] Fotosentez ile büyüyen canlılar, bitkiler.
ÜRETİM REAKTÖRÜ [Breeder] Parçalanmayan atomları, aynı yâda farkh elemanh parçalanabilir atomlara dönüştüren ve tükettiğinden fazla yakıt üreten reaktor.
ÜST KATMAN [Lift] Sıhhi bir katı atık gömme işleminde, atığın sıkıştırılmış katmanı ile nihai örtünün oluşturduğu bölüm.
ÜSTÜNE DOLDURMA SİSTEMİ [Load on top system] Yakıt taşıyan gemilerde denizi kirletmekten kaçınmak amacıyla yeni yüklemeyi denize dökülmeyip tanklarda bırakılmış kalıntı ve yıkama suyu karışımının üzerine yapma yöntemi. Daha sonra uygun tesislerin bulunduğu limanlarda petrol ve su, birbirinden ayrılmak için gerekli işlemlere tabii tutulurlar.



Çevrimdışı ahmet

  • Yazar
  • *****
    • İleti: 365
    • +5/-0
Yanıtla #16 : 18 Ocak 2015, 00:21:33
VAHŞİ YAŞAM YÖNETİMİ [Wildlife management]Türlerin doğal ekosistemlerinde bakımı ve geliştirilmesi; çevre dengesinin ve tür çeşitliliğinin korunması.
VENTURİ GAZ YlKAYICISI [Venturi scrubber] Gazlardan tozu gidermeye yarayan sulu yıkayıcı tipi.
VERİ [Data] Analizlerde yâda yorumlarda kullanılan, sonuç çıkarmaya yarayan bilgi yâda olgular.
VİNİL KLORİD [Vinyl chloride] Kanser yapabilen, PVC gibi' plastik madde üretiminde kullanılan kimyasal bileşik.
VOC [Volatile organic compounds] Uçucu organik bileşikler.
VOLKANİK KAYA [Igneous rock] Bazalt, granit ve özellikle lav gibi, ergimiş ve kısmen ergimiş durumda katılaşarak oluşan kaya.
VP [Vapor pressure]Buhar basıncı.
VS [Volatile solids] Uçucu katılar.
VSS [Volatile suspended solids]i Uçucu çökelmemiş katı madde.
VTOL [Vertical takeoff and landing] Düşey kalkış ve iniş.
VURUNTU ÖNLEYİCİ [Anti-knock]Motorun daha düzgün çalışması için yakıta eklenen ve genellikle kurşun içeren bileşikler.
YAGMUR ORMANI [Rain forest] Yıllık yağışın yüksek olduğu sık ağaçlık; bazı yörelerde yokedilme tehdidi altında bulunan, birçok eşsiz ağaç türünü içeren global bir bitki örtüsü tipi.
YAKIT KATKILARI [Fuel additives ] Daha iyi sonuç almak için yakıta katılan maddeler.
YAKLAŞIK ÖLDÜRÜCÜ DOZ [ALD = approximate lethal dose ]Çeşitli kirleticilere göre değişen, canlı organizmamn ölümüne sebebiyet veren yaklaşık en düşük doz.
YAN GEÇİT [Bypass] Trafık, su yâda kanalizasyon akışındaki yoğunluğu hafıfletmek için inşa edilen yan yol veya kanaL.
YAN YOL [Feeder road ]Ana yola bağlanan yol.
YANAL [Lateral] Atık suyu konut ve işyerleri bağlantı borularından alıp ana lağım hattına ileten daha küçük çaplı pis su boru ağı.
YAPAY SU OLUŞUMLARI [Artificial water bodies] Sulama, rekreasyon, drenaj, genel ve tarımsal su teminine yönelik olarak insanların oluşturduğu su kaynakları.
YAPRAK DÖKÜCÜLER [Defoliants] Bitkilerin ve ağaçların vaktinden önce yapraklarını dökmelerine yol açan kimyasal maddeler.
YARARLI KULLANIM [Benefical use] Kamu yararına, insanların esenliğine, güvenliğine ve çevre sağlığına ve ayrıca bitki ve hayvan yaşamına katkıda bulunan çevre kullanımı.
YARDIMCI DOĞAL GAZ [SNG = Subtitute natural gas ] Herhangi bir kaynaktan elde edilen, doğal gazın özelliklerini taşıyan gaz.
YARILANMA MÜDDETİ [Half-life] Bir radyoaktif izotopun atomlarının yarısının parçalanması için gerekli olan süre; kirletici etki süresi açısından tarun ilaçları ve diğer kirleticiler için de bu' terim uygulanır.
YAŞ YAPISI [Age structure] Nüfusun yaş gruplarına göre sınıflandırılması.
YAŞAM DÖNGÜSÜ [Life cycle] Bir canIının yumurta döllenmesinden ölüme kadar geçirdiği değişik aşamalar.
YAŞAM KUŞAKLARI [Life zones ] Genellikle bir örnek iklim ve toprak özelliklerine sahip alanlar ve bunun bir sonucu olarak da, tür, bileşim ve çevreye uyum bakımından son derece birörneklik gösteren biyota.
YAŞAM MEKÂNI [Biotope] Belirli bir bitki ve hayvan topluluğu için elverişli nitelikteki nispeten birörnek çevre koşullarının oluşturulduğu sınırlı bir bölge.
YAŞAM     ORTAMI [ Habitat ]Bir  organİzınanın yada organizma grubunun yerleştiği, fiziksel çevrenin görece birörnekliği ve ilgili bütün biyolojik türlerin sıkı etkileşimi ile belirlenen doğal çevre. Yaşama ortamı çöl, tropik orman, çayırlık alan, kutup tundrası yâda buz denizi olabilir.
YAŞAYARİLİR [Viable]Canlı, üreyen sistemler.
YAYILIM ALANI [Range] Biyolojik biçimlerin coğrafin dağılımı.
YEDEK (ENERJİ) ÜRETİM KAPASİTESİ [Reserve generating capacity ] Beklenmedik enerji taleplerini karşılamaya yönelik fazladan enerjiüretme kapasitesi.
YENİDEN İŞLEME [Recycling ] Özellikle kagıt, cam va plastik gibi yararlı ürünlerin üretilmesi için, atık materyalin yeniden kullanılır hale getirilmesi işlemi.
YENİLENEBİLİR (DOĞAL) KAYNAK [ Renewable resource] Kendini doğal biçimde yenileyen yâda insan müdahalesiyle yenilenebilen, ağaç, hava yâda su gibi doğal kaynaklar.
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI [Renewable energy sources] Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi, biokide enerjisi, gelgit enerjisi ve üretici nükleer enerji reaktörleri gibi kendiliğinden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen enerji kaynakları.
YENİLENEMEZ KAYNAK [Nonrenewable resource] Sınırlı olarak bulunan mineral gibi doğal, kuralolarak cansız kaynak.
YERALTI SU DÜZEYİ [Water table] Taban yatağında biriken yeraltı suyunun düzeyi.
YERALTI SUYU [Groundwater] Yerüstü (yüzey) su kay­naklarından sızıntı yâda yağmur yoluyla yenilenen, yer yüzeyinin altında yutaklanan su oluşumları.
YERALTI SUYU KiRLİLİĞİ [Groundwater pollution)Yeraltı sularının kirliliğinin başlıca kaynakları lağım suyu tesisatı, lağım çukurları vb. ile kıyı bölgelerinde tuzlu su sızıntılarıdır.
YERALTI SUYU ZENGİNLEŞMESİ [Groundwater recharge] Yağış suyu veya yüzey sularının sızma yoluyla yeraltı sularını çoğaltması.
YERÜSTÜ SUYU (YÜZEY SUYU) [ Surface water] Okyanuslar da dâhil, yeryüzündeki bütün suları tanımlamakta kul1anılan geniş kapsamlı terim. Dar anlamıyla ise akarsu yataklarında bulunan suyu ifade eder.
YERYÜZÜNÜN İZLENMESİ [Earthwatch] Önemli çevresel yönelimlerin saptanması, insan faaliyetinin çevre üzerindeki etkilerinin incelenmesi, çevreye yönelik potansiyel teWikelerin erken uyarılarının belirlenmesi ve doğal kaynakların izlenmesi için geliştirilen geniş kapsamlı çevre değerlendirme programı.
YEŞİL Yeniden işlenip kullanılan kâğıt ürünler ve biyolojik bozulmaya uğrayabilir plastik torbalar gibi" çevre dostu" ürünleri ifade eden suat (sözcük); çevre sorunlarına ilgi gösterilmesini savunan siyasal partiler için de kullanılır.

YEŞiL DEVRİM Yoğun gübre ve geliştirilmiş sulama sistemi kullanımı ve özellikle buğday ve pirinç gibi ürün tohumlarının yeni çeşitlerinin benimsenmesi yoluyla daha başarılı tarımsal verim elde edilmesini ifade eder.

YEŞiL KUŞAK Bir yerleşim alanı çevresinde yer alan, yapılaşma olmayan toprak kuşağı.

YETERSİZ BESLENME (Malnutrition ] Organizmanın var­lığını sürdürmesi ve büyümesi için gerekli asli metabolizma ögelerinden birinde yâda birkaçında, genellikle beslenme eksikliğinden kaynaklanan yetersizlik durumu.
YIKAYARAK TASFİYE [Elutriation ] Yüzdürme (yıkama) işlemi sırasında değişik çökelme hızlarından yararlanarak ayırma işlemi.
YIKAYICI [Scrubber ] Bir su püskürtücüsünden oluşan hava kirliliği aygıtı. Püskürtülen su arzu edilmeyen parçacıklarla çarpışır, onları tutar ve emisyondan ayırır; emisyon daha sonra kirden arınmış olarak bacaya gider.
YIKAYICI [Washer ] Toplama ortamı olarak sıvı ile işleyen gaz arıtıcısı, damlacık ayırıcısı, sulu toz toplayıcısı için kullanılan genel terİm.
YIKINTI [ Debris ] Herhangi bir yapının tahribi sonucunda ortaya çıkan kayaların, kerestenin, molozun, tuğlaların, taşların vb. oluşturduğu birikintİ.
YILLIK BOŞALTMA SINIRI [ARL = annual release limit] Kirlilik kaynağından bir yılda salınabilecek maksimum atık miktarı.
YIRTICI [Predator] Avlanarak yaşayan yaratık ve organizma. "Yırtıcı zinciri"nde, birbirini izleyen her bir besin ilişkisi kademesinde yer alan tüketici, tüketilenden genellikle daha büyük ve güçlüdür. Bu bağlamda nihai yırtıcı, insan olmaktadır.
YİNELENEN DOZ ZEHiRLiLiĞi [Repeated dose toxicity] Belli bir tehlikeye birkaç kez maruz kalmanın zehirli etkisi.
YOGUNLUK [Density] Bir yerin nüfusunun, yerleşim birimlerinin yâda taban alanının, toprak alanı birimiyle olan ve oran olarak ifade edilen ilişkisi.
YOGUNLUĞA BAĞLI ETKEN [Density-dependent factor] Tam anlamıyla etkili olabilmesi nüfus yoğunluğuna bağlı çevre etkeni.
YOGUNLUĞA BAĞLI OLMAYAN ETKEN [Density-independent factor ] Nüfus yoğunluğuna bağlı olınadan etkisini gösteren çevre etkenİ.
YONTMA (ÇENTME) [Spalling] Yongalar yâda parçalar haline getirme.
YOSUN ÖLDÜRÜCÜ [Agicide] Yosunlara etkili zehirli kimyasal bir madde.
YOSUN PATLAMASI [Algal bloom] Su kaynaklarının çeşitli atıklar ve akıntılar yoluyla besleyiciler, özellikle nitratJar ve fosfatlar yönünden zenginleşme si sonucu içJerindeki su yosunlarının hızla serpilip gelişmesi.
YOSUNLAR [Algae] Tamamen yâda kısmen su altında yaşayan veya nemli yüzeylerde büyüyen, bazı kimyasal ekrnanların buJunduğu koşuHarda hızJa çoğalan, klorofil ve diğer fotosentez pigmentleri içeren bitkiJer.
YÜKSEK ENERJİLİ YlKAYICI [High energy scrubber] Kirli gazı atomize suyla temizleyen hektör.
YÜZDÜRME [Flotation] Maddelerin        sıvı        atıklardan yüzdürülerek ayrılmasına yarayan fizikokimyasal arıtma yöntemİ.
YÜZER SETLER [Floating booms] Küçük bir alanda toplanmış yoğun bir kitleyle uğraşmak yayılmış bir kitleyle uğraşmaktan çok daha kolayolduğu için, suya yayılmış petrolü belirli bir alanda tutmak amacıyla kuHanılan, çeşitli maddelerden üretilebiten yüzer engeHer.
YÜZEY AKTİF MADDE [Surfactant] Deterjanlarda kul­lanılan ve atık sularda bulunduğunda alıcı ortam sularında köpürmeye yol açan yüzeyaktif bir kimyasal madde. Etkin su kirliliği nedenlerinden biridir.
YÜZEYSEL AKIŞ [Runoff] Yeryüzünde akarak yada toprak yüzeyinden sızarak yüzeydeki su oluşumlarıyla yeniden birleşen su ve yağmur suyu.
YÜZEYSEL AKIŞ EROZYONU [Runoff erosion] Yüzeysel akışın yol açtığı erozyon; erozyona uğrayan toprakta bitki örtüsünün yerinden sökülmesiyle sonuçlanır.



Çevrimdışı ahmet

  • Yazar
  • *****
    • İleti: 365
    • +5/-0
Yanıtla #17 : 18 Ocak 2015, 00:21:54
ZAR SÜZGEÇLER [Membranes] Suyun antılmasında, tuzu­nun giderilmesinde ve ayrıca sınaî süreçlerde kullanılan, zardan yapılma filtreler.
ZARARLI [Noxious] Fiziksel yönden zararlı olumsuz etkilere sahip.
ZEHİRLİ MADDELER [Toxic substances ] Değişik biçimlerde maruz kalma sonucu zarara yol açabilen kimyasal maddeler.
ZENGİNLEŞTİRME [Recharge ] (Bk. Yeraltı suyu zengin­leşmesi).
ZİFT [Bitumen] Yüzeyleri havanın etkilerine karşı dayanıklıkılmak yâda yol yüzeylerini kaplamakta kullanılan petrol kalıntısı.
ZİMMERMAN İŞLEMİ [ZIMPRO Zimmerman process] Basınç altında, kapalı bir kapta BOİ-Biyolojik Oksijen İhtiyacı'nı azaltmak içİn, lağım çamurunun işlenmesinde kullanılan bir sulu oksitlerne işlemi.
ZİMPRO [ Zimmerman process] Zimmerman işlemi.
ZOOPLANKTON [Zooplankton ] Hayvansal plankton.



Çevrimdışı nkpeyzaj

  • Yeni Üye
  • *
    • İleti: 3
    • +0/-0
    • Cinsiyet: Bay
  • Nk Peyzaj Bahçe Düzenleme Hizmetleri
    • Nk Peyzaj
    • E-Posta
Yanıtla #18 : 10 Kasım 2022, 11:44:10
Güzel bir derleme olmuş. Bu işe gönül verenler için eğitici.

Nk Peyzaj Bahçe Düzenleme Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye Ol veya Giriş Yap İstanbul'da Tüm ilçe ve Semtlerde Peyzaj Firması hizmeti veriyoruz.