TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI - İzmir Şubesi Bülten Kasım ayı yayınında yer alan, Dr.Bahadır Şadan ve Dr.Cüneyt Tüzün'ün çok değerli yazısı aşağıdadır.
Büyük bir depremden insanların sağ çıkmasını sağlamanın yanı sıra, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesi gibi amaçlarla, yapıların işlevlerinin kesilmeden devam etmesi gerekliliği ve/veya talebi de söz konusu olduğunda, mevcut deprem yönetmeliklerinden daha ileride bir tasarımın gerekli olduğu aşikârdır. Bu noktada en güvenli, çağdaş ve güncel yöntem deprem yalıtım teknolojisidir. Deprem Yalıtımlı Bina Uygulaması, deprem hasar riskinin yüksek olduğu ülkemizde, tüm yapı alanlarında yaygınlaştırılmalıdır.
DEPREM YALITIMI VE TÜRKİYE’DEKİ UYGULAMALARISon yıllarda dünyada meydana gelen deprem hasarlarını en aza indirmek için yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan yeni teknolojilerden biri de “deprem yalıtımı” teknolojisidir. Söz konusu teknoloji, özel olarak tasarlanan ve “yalıtım birimi (sismik izolatör)” olarak adlandırılan cihazların binanın belirli konumlarına yerleştirilerek deprem enerjisinin sönümlenmesine ve yapı elemanlarına gelen deprem etkilerini en aza indirmesini içermektedir.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap
Günümüz deprem yönetmelikleri kapsamındaki tasarım yaklaşımının hedefi “can güvenliği”dir. Diğer bir deyiş ile deprem sonrası yapısal hasar kabul edilmektedir. Geçmiş depremler göstermiştir ki depremin yarattığı doğrudan ve dolaylı hasar ülke ekonomisine büyük etkiler vermektedir. Geliştirilen “deprem yalıtım” teknolojisi binalardaki yapısal hasarı önlemenin yanı sıra, yapısal olmayan elemanlarında güvenliğini sağlayarak yapıların deprem sonrası hemen kullanımını ve yapıdaki mevcut faaliyetlerin deprem sonrasında da sürdürülmesini sağlayabilmektedir.
Dünyada, özellikle ABD, Japonya, Çin ve İtalya’da, yaklaşık 30 yıldır kullanılan bu teknolojinin ülkemizdeki uygulama sayısı ve alanı giderek artmaktadır. Dünyada meydana gelen büyük depremlerde bu teknolojiye sahip binaların tasarım aşamasında beklenen davranışı gösterdiği gözlenmiştir. Örneğin 1994’de ABD’nin Northridge bölgesinde meydana gelen Mw=6.7 büyüklüğündeki
depremde ekonomik kayıp 30 milyar USD dolayında olup, bölgedeki önemli hastanelerden Olive View Hastanesi meydana gelen hasar nedeniyle hizmet verememiştir. Ancak aynı bölgedeki deprem yalıtımlı olarak tasarlanan USC hastanesi herhangi bir hasar görmemiş ve hastane hizmete devam etmiştir. Benzer şekilde 1995’de Japonya’da meydana gelen Mw=6.9 büyüklüğündeki Kobe depreminde deprem yalıtımlı binalarda herhangi bir hasara rastlanmamış ve bu deprem sonrası Japonya’da deprem yalıtımlı
bina tasarımı hızlı bir şekilde artmıştır.
Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı’nın 2013 yılında yayınladığı bir genelge ile 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde 100 yatak ve üzeri bütün devlet hastanelerinde deprem yalıtımı uygulanması zorunlu hale getirilmiştir. 2016 yılı itibarı ile 72 yapıda deprem yalıtımı uygulaması yapılmıştır. Şu anda, dünyanın en büyük deprem yalıtımlı hastanesi, yaklaşık 450,000m2 kapalı alana ve 1500 yatak kapasitesine sahip Adana Entegre Sağlık Kampüsüdür. Bu hastanede 1552 adet deprem yalıtım birimi kullanılmıştır. İstanbul’da inşa edilecek deprem yalıtımlı İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü ise bu hastanenin yaklaşık iki katı büyüklüğünde olacaktır.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap
Sağlık yapıları dışında havalimanları, otoyol köprü ve viyadükleri, endüstriyel tesisler, stadyumlar, okul ve konutlarda da uygulamalar bulunmaktadır. Türkiye’deki ilk ve tek deprem yalıtımlı konut uygulaması İstanbul Silivri’dedir. İstanbul’un tatil beldelerinden olan Selimpaşa’da 4 katlı ve 6 daireye sahip bir konut deprem yalıtımlı olarak inşa edilmiştir.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap
İzmir ili de deprem yalıtımlı projelerin uygulamaya geçirildiği iller arasındadır. 575,030m2 kapalı alana sahip, 2060 yataklı ve 1246 yalıtım birimine sahip İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi ve bir cep telefonu operatörünün İzmir’de inşa etmekte olduğu, 87 adet
yalıtım biriminin kullanıldığı veri merkezi projesi bunlardan bazılarıdır. Ayrıca Aliağa’da bir LNG tankında uygulanan deprem yalıtım uygulaması da Türkiye’deki deprem yalıtım uygulamalarının ilkleri arasındadır.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap
Deprem yalıtımı sadece yeni tasarlanan binalarda da değil mevcut binaların deprem riskinin azaltılması amacıyla da kullanılabilmektedir. Güçlendirmede deprem yalıtımı kullanımının Türkiye’deki örnekleri arasında İstanbul Atatürk ve Antalya Havalimanları dış hatlar terminalleri, Marmara Üniversitesi Başıbüyük Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İstanbul Kadıköy’de kentsel dönüşüm kapsamında güçlendirilen Moda Grup Apartmanı sayılabilir.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap
Ülkemizde konut ve ticari bina yatırımlarının gerek sayı gerekse ekonomik boyutunun yüksek olması nedeniyle olası bir depremde meydana gelebilecek hasarın yaratacağı etkinin büyük olacağı açık bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Söz konusu riski azaltmak adına atılacak en rasyonel adımlardan biri de konutlarda “deprem yalıtımı” uygulamasının yaygınlaştırılmasıdır. Bu uygulamalar için ülkemizde gerek teknik doküman gerek teknik eleman olarak yeterli altyapı mevcuttur ve 2017 yılı ilk çeyreğinde
yürürlüğe girecek olan “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği” içindeki Bölüm 14 “Deprem Yalıtımlı Binaları Tasarım Esasları” kurallarını içermektedir.Kaynak: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya Giriş Yap