Her türlü
Maden ve İnşaat işlerinde, özellikle, taş ocakçılığı, otoyol yapımı, tünel, baraj, diğer inşaat ve yeraltı imalat teknolojilerindeki kazı faaliyetlerinde, patlatma çalışmaları kaçınılmazdır. Bu faaliyetlerdeki boyut ve kapasitelerin artışı, doğal olarak kullanılan patlayıcı madde miktarlarını arttırmaktadır. Bu tür faaliyetlerin yerleşim birimlerine yakın (hatta çoğu zaman içinde) olması, ister istemez ortaya çıkan yer sarsıntısı ve hava şoku dolayısıyla giderek artan ölçüde çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu durum, patlatmalı kazıdan beklenen ekonomik ve teknolojik sonuçların elde edilememesi bir yana, çevre sakinlerinin doğrudan can ve mal güvenliklerini etkileyebildiği gibi psikolojik bazı sorunların doğmasına da zemin hazırlamaktadır. Diğer bazı ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de patlatmadan kaynaklanan çevresel sorunlar hem proje yönetimine, hem de çevre sakinlerine rahatsızlık vermekte ve bazı hukuki problemleri beraberinde getirmektedir. Bu durum çoğu zaman iş durmalarına ve kaynak israflarına neden olmaktadır. Bu nedenle, patlatma çalışmalarından sorumlu teknik eleman ya da yöneticilerin, çevre tesis ve yerleşim birimlerinin zarar görmeyeceği şekilde tasarımlar yapmaları ve kontrollü patlatmalar gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu tür tasarımlar ise ancak sistematik deneysel bazı çalışmalarla mümkün olabilmektedir. Yerleşim merkezleri içerisinde yapılacak her türlü atımın uygun nitelikteki titreşim ölçerler vasıtasıyla kaydedilmesi, bu kapsamdaki çalışmalar için ilk adım olmak durumundadır.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya
Giriş YapAyrıca 2009 yılında sabah gazatesinde şöyle bir haber çıkmış. Bunu da ayrıca inceleyebilirsiniz.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Üye Ol veya
Giriş Yap