Keyifli Forumlar

Sorular sorun, Cevapları bulun ve Türkiye'nin dört bir yanındaki topluluğumuzla bağlantı kurun.

Medeniyet MühendisleriForumsAhmet ÇelikkolluTÜRKİYE BİNA TAŞIYICI SİSTEM TASARIM FELSEFESİ DOĞRU MU?

  • TÜRKİYE BİNA TAŞIYICI SİSTEM TASARIM FELSEFESİ DOĞRU MU?

    Tarafından gönderildi Ahmet Celikkollu açık 22 Nisan 2025, 16:05'de

    (Yazı inşaat mühendisliği disiplini içindir)

    Belli bir tesir(kuvvet) altında, taşıyıcı sistem için amaçlanan performansa tasarım felsefesi denir. Amaçlanan performans taşıyicı sistemin tamanen göçmesi olabilir, amaçlanan performans taşıyıcı sistemde hiç hasar olmaması olabilir, amaçlanan performans onarılacak tarzda hasar gerçekleşmesi olabilir. Bu bağlamda bir çok tasarım felsefesi türetilebilir. Amaçlanan performans deprem durumunda ortaya çıkan performanstır(tasarım depremi).

    Türkiyede özel binalar hariç(okul, hastane vb) tasarım felsefesi Kontrollü Hasar(KH) üzerine kurgulanmıştır. Yani verilen tasarım depreminde bina egilecek, bükülecek belkide onarılmayacak durumda hasarlar gerçekleşecek ama can kaybı hemen hemen hiç olmayacaktır. Ülkemizde tasarıma esas depremde 475 yılda bir gerçekleşen depremdir(aşılma olasılığı %10). Tasarım felsefesini belirlerken güvenlik kadar ekonomi de önemlidir. Sadece güvenliği baz alan tasarım felsefesi akılcı değildir, ayrıca güvenliğin sonuda yoktur. Bina ömürleri de düşünüldüğünde 475 yılda olan büyük bir depremde binada yaşayanların sağ çıkması yeterlidir. Büyük depremin(tasarım depreminin) 475 yılda bir gerçeklesebileceği düşünüldüğünde tasarlaban çoğu binanın büyük depreme(tasarım depremi) rast gelmeyeceği bile söylenebilir. 475 yıllık döngü sonunda(475 yıl ortalama bir değerdir) büyük depreme rast geken binalarda ise bu feksefeye göre can kaybı olmayacaktır. Bu baglamda 475 yıllık ortalama döngü düşünüldüğünde yani çoğu binanin büyük depreme bile rast gelmeyeceği düşünüldüğünde tasarımların daha iyi bir performansa göre yapılmasi(mesela hiç hasar olmama performansı) ekonomiklikten epey uzaktır. Bu bilgiler ışığında Türkiyede uygulanan tasarım felsefesinin doğru olduğunu ve bu felsefenin devam etmesi gerektiğini söylemek mümkündür.

    Akıllara şu soru gelebilir? Madem tasarım felsefemiz uygun, o halde ülkede olan büyük, küçük depremlerde neden çok fazla can ve mal kaybına uğruyoruz(küçük deprem ifadesi tasarım depreminden ivme bazında daha ufak depremler için kullanılmıştır).

    Sorunun cevabı tasarım felsefesinin dogŕu olmasına ragmen “uygulama(imalat) felsefesi” nin yanlış olmasıdır. Özetlersek; tasarım felsefemiz doğru uygulama(imalat) felsefemiz yanlıştır.

    Tasarlanan projelerin hayata geçmesini kapsayan “uygulama(imalat) felsefesi” ni düzeltmek için zaman zaman gereksiz/anlamsız müdahaleler kanun/yönetmelik yapıcılar tarafından yapılmış olsada bunların bazılarının sonuç vermediği aşikardır. Mesela minimum betonarme kolon küçük boyutunun 20cm’den önce 25cm’ye sonra 30cm’ye çıkarılması gibi, minimum betonarme kiriş genişliğinin 20cm’den 25cm’ye çıkarılması gibi, minimum beton dayanımının önce 20mPa’ya sonra 25mPa’ya çıkarılmasi gibi. Bütün bu bahsettiklerim uygulama(imalat) eksikliklerin giderilmesine yönelik, isçilik hatalarının tolere edilmesine yönelik girişimlerdir. Oysa 20cm genişliginde, 25cm genişliğinde paspayina kadar milimetrik imal edilmiş bir betonarme kolon iyi bur kolondur ve her kolonun 30cm olması düzenli bir imalatın oldugu yerde gerekmez. Ancak bu yanliş teşhisler ve dolayısıyla bu teshise göre alınmış bir takım önlemler imalatı düzeltmemiştir.

    Türkiyede olan depremlerdeki hasar tipleri ve can kaybı nedenlerine bakıldığında(betonarme) hemen hepsinde aynı şeyleri görürsünüz: Beton dayanım düşüklüğü, etriye eksikligi, 135 derece kıvrimlarin 90 derece yapılması gibi. Bu ölümcül tespitler her deprem raporunda yer alır ve bu eksikler “uygulama(imalat) felsefesi” yanlışlığını gösterir.
    Halihazirda yeni yapılan binalarda bile uygulama(imalat) hatalarının devam etmesi ise çok üzücüdür. Bir an önce dogru düzgün denetime dayali, denetim sonrası yaptırıma/yıkıma dayalı, sıfır toleranslı, inşaat izin/iskan yetkilerinin belediyelerde olmadığı, özerk bir modele gecilerek uygulama(imalat) felsefemiz topyekün yenilenmelidir.

    Ahmet ÇELİKKOLLU
    İnşaat Mühendisi
    ESKİŞEHİR
    0545 401 95 15

    Ahmet Celikkollu cevap verdi 3 haftalar, 1 gün önce 1 Üye · 0 Yanıtlar
  • 0 Yanıtlar

    Üzgünüm, cevap bulunamadı.

    Yanıtlamak için giriş yapın.